Şeyh Hâmid-i Velî
Somuncu Baba Külliyesi
Mimari Özellikleri
Somuncu Baba Külliyesi
Manevi atmosferi ve doğal çevresi ile her yıl yüzbinlerce misafir tarafından ziyaret edilen Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi’nin dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi de mimari özellikleridir. Külliye’de yer alan tarihi yapılar ve sonradan ilave edilen mekanlar estetik mimari ile bir bütünlük sergilemektedir.
Somuncu Baba Hazretleri 1412 yılında Malatya’nın Darende ilçesinde vefat etmiştir. Hayatta iken halvethâne olarak kullandığı mekâna defnedilmiştir. Uzun yıllar medrese ve zaviye olarak kullanılan bu mekân zamanla türbe ve cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Türbesinin yer aldığı mekan Yıldırım Bâyezid dönemi 14.yüzyıl tarihi eserlerindendir.
Gelecek Nesillere Kalacak Eserler
Somuncu Baba Hazretleri hayatı boyunca Allah’ın rızâsını kazanmak gâyesiyle insanlığa hizmet etmiş hatta nerede manevi kimliği ortaya çıkmış ise oradan uzaklaşmıştır. Onun yolunu takip eden evlatları ve sevenleri de aynı düstur üzere yaşamaya çalışmış ve bu güzel düşünce yaptıkları işlere de yansımıştır.
Günümüzde Somuncu Baba Külliyesi’nin mimari özelliklerinin ziyaretçiler tarafından çok beğenilmesinin sebebi hikmeti, aslında bu güzel düşüncenin bir tezahürüdür. Bu mekanda yapılan her yeni hizmet ve restorasyon çalışması “Allah güzeldir, güzel olanı sever” prensibince yapılmaktadır.
Osmanlı Devleti mimari eserleri incelendiğinde günümüze kadar uzanan en önemli eserlerin başında muhakkak ki Camiler gelir. Başta Mimar Sinan olmak üzere bu alanda yetişmiş bir çok mimarımız bugün bile dünyanın hayranlıkla incelediği eserler ortaya koymuştur.
Bu sebeple bugün yaptığımız çalışmaların yüzyıllar sonra ayakta durması ve insanların teveccühünü kazanması için sıradan yapılar değil dikkat çeken mimari eserler vücuda getirilmelidir. Bugün Darende’ye ziyarete gelen mimar ve mühendisler, Somuncu Baba Külliyesi‘nin, mimaride estetik geleneği ve İslam sanat tarihi eserleri arasında örnek bir eser olduğunu belirtmektedir.
Türbe Bölümü
Mimari Özellikleri
4.Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Han dönemi ve 14. yy eseri olan Türbe bölümü; kare planlı bir yapı olarak inşa edilmiştir. Türbe mimarisi örnek eserlerinden bu bölümde, trompların teşkil ettiği yedigen bir kasnak kubbeyi taşımaktadır. Birer tane doğu ile batıya, iki de kıbleye açılan tavan pencerelerine ek olarak kubbe kasnağından yedi yüzeyde şevli pencereler bulunmaktadır. Kubbe üzeri yedigen piramit çatı ile örtülüdür.
Burada 7 rakamının tercih edilmesi elbette tesadüf değildir. Bin dört yüzlü yıllardan bu yana bu yedigen kubbenin her bir köşesinden Fatiha suresinin bir âyeti bu mekânı cennet bahçelerinden bir bahçeye çevirmektedir. Fatiha Suresi’nin 7 ayet olması ve Somuncu Baba‘nın Bursa Ulu Camii açılışında yaptığı 7 farklı manevi tefsir buradaki mimariye de yansımıştır.
Somuncu Baba Hazretleri ve oğlu Halil Taybî Hazretlerinin kabirleri bu kubbenin altında yer almaktadır. Müteakip asırlarda doğu ve kıble tarafa ilave edilen kemerli sahnlar, ahşap düz örtü ile son cemaat mahalli ise kıbleye meyyal çatı ile kapatılmıştır. Türbe arkasında çıkan memba kaya suyu, cami içerisinde bulunan kayadan oyma kanalla kapı girişinin sağında doğal şadırvan lülelerine aktarılmıştır.
Türbe'de Mimari Detaylar
1990-2000 yılları arasındaki restorasyon çalışmasında kıble cihetindeki hazirede bulunan mevcut kabirlerin tanzimi ile Türkçe tanıtım levhaları yaptırılmıştır. İç mekândaki Hattat Hasan Çelebi’nin hattı ile çehar-i yâri güzîn levhaları, yekpâre mihrabiye ayeti, Osmanlı tarzındaki kandil ve avizeler iç mekânı güzelleştiren estetik unsurlardır.
Yine süreç içerisinde Cami ana mekânın ön kısmına kütüphane ve müze yapılmıştır. Ayrıca Somuncu baba Hazretleri döneminden beri varlıklarını sürdüren Somuncu Baba yadigârı balıkların çıktığı balık kuyuları 1960’lı yıllarda yapılan bir çalışma ile Cami önünde oluşturulan havuzla birleştirilmiştir ki balıklı havuz ortamın manevi havasına ayrı bir doğal güzellik katmaktadır.
Cami minaresi, 1685 yılında Somuncu Baba ahfâdından Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minare aslına uygun olarak restore edilmekle birlikte mimari özellikleri değiştirilmeden günümüze kadar aynı şekliyle korunmuştur.
Ek Cami Bölümü
Mimari Özellikleri
2002 yılında ana mekânın sağ tarafına, 13×13 kare planlı olarak ilave cami inşa edilmiştir. Tarihî ve manevî dokuya uygun olarak inşa edilen Ek Cami‘nin cemaat giriş yeri ayrı olarak düzenlenmiştir. Ek Cami’de çatı işçiliğine ayrı bir önem verilmiş, Güney Afrika’dan getirilen “sapella ağacı”ndan ahşap el işlemeli olarak ters tavan yapılmıştır. Caminin iç dizaynı, tarihi dokuya uygun olarak düzenlenmiş ve duvarlarda Osmanlı Sultanlarının Somuncu Baba evlatlarına gönderdiği Padişah Fermanları‘na yer verilmiştir.
Yeni Cami Bölümü
Mimari Özellikleri
2009 yılında yapımına başlanarak 2013 yılında açılışı yapılan Yeni Cami bölümü ise 25×25 kare planlıdır. Bu yeni caminin yapımı ile Türbe ve Cami, Külliye görünümünü kazanmıştır. Külliye mimarisi örneklerinde olduğu gibi dış mekâna yapılan Taç Kapı ile Külliye’ye girilmektedir. Geniş avlu düzenlemesi ile Türbe, Cami, Müze ve Kütüphane girişleri de ayrı olarak verilmiştir.
Selçuklu-Osmanlı mimari özelliğini gösteren Yeni Camii ve Taç Kapı’da Mardin Midyat taşı kullanılmıştır. Bu ise Osmanlı-Selçuklu cami mimarisi motif ve kültürel özelliğini yansıtmaktadır. Avlu taban mermer kaplamasında Bursa Kemalpaşa beyaz mermeri kullanılmıştır ki bu da Kâbe-i Şerif’in açık alanını hatırlatmaktadır.
Selçuklu mimari eserleri ve Osmanlı mimarisi cami eserleri incelendiğinde sıklıkla görüldüğü gibi pencerelerin küçük olarak inşa edilmesi, içeriye loş bir ışık huzmesinin girmesini sağlamış, böylece yapılan ibadet için ayrı bir feyz ve huzur ortamı oluşturulmuştur.
Selçuklu ve Beylikler Dönemi figür/üslup özelliği taşıyan mihrap minber kürsü’nün çok güzel el işleme figürleri ve ahşap sanat anlayışı ile tek yapıda çözülmesi Yeni Camii’ye ayrı bir güzellik katmıştır. Aydınlatma ve ses sistemleri ise günümüz modern anlayışıyla yapılarak Selçuklu-Osmanlı tarzı ile güzel bir ahenk ve üslup oluşturulmuştur.
İslâmî geleneğe uygun olarak abdesthanelerin belli bir mesafe uzaklıkta, Hamidiye Çarşısı’nda yapılması ise bizlere düşünce inceliği ve nezaketinin zirvede olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda külliyeye ve huzura abdestsiz gidilmemesinin inceliğini ifade etmektedir.
Estetik ve Tarihi
Mimari’nin Buluşması
Yeni Cami’nin tavanı muhteşem bir tarzda ahşap işçiliği ile yapılmıştır. Tarihten günümüze bir örneği daha bulunmamaktadır. Yeni Cami’nin ahşap tavanı, Selçuklu ve Osmanlı kültür sanatının temel figürlerinden biri olan her köşesinde İslâmî açıdan bir mana barındıran, üst üste gelecek şekilde ve tavan merkezinden dışa doğru büyüyen 5 adet 8 köşeli yıldızlar şeklinde tasarlanmıştır. Bu şekilde toplam 40 yıldız köşesi bulunmaktadır. 40 rakamı ise maneviyatta çok önemli anlamlar taşımaktadır.
Ahşap tavan cami mimarisinin günümüzde modern izlerini taşıyan bu bölüm ziyaretçileri kendisine hayran bırakmakta, sanat tarihi uzmanları tarafından tez çalışmalarına konu edilmektedir. Cami namaz alanında kullanılan halılar Isparta’da özel olarak üretilmiş olup, Mi’rac hadisesinde 5 vakit namazın farz kılındığı Kudüs Mescid-i Aksâ’nın halıları ile aynı desenler kullanılmıştır.
Mimari Eserlere
Örnek Bir Külliye
Somuncu Baba Külliyesi‘nin farklı dönemlerde inşâ edilen bölümleri birbirlerini tamamlayıcı şekilde bir bütünlük göstermektedir. Ayrıca çatı yüksekliği olarak Yeni Cami normal yükseklikte, ek cami ondan biraz daha yüksek, ana kısım yani türbenin bulunduğu bölüm ise en yüksektir ki bu ise maneviyattaki saygıyı ve değeri bizlere ifade etmektedir.
Tarihî ve manevî dokuya, sanat ve estetik anlayışa uygun olarak yapılan Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi toplam 6.000 metrekarelik alanı kapsamaktadır. Kapalı alanı 3.000, açık alanı 3.000 metrekaredir. Kapalı alanda 5.000, açık alanda 5.000 olmak üzere toplamda 10.000 kişi namaz kılabilecek kapasitededir.
Somuncu Baba ve Osman Hulusi Efendi’nin ince bir Hicaz yalımıyla ziyaretçilerini selamladıkları bu kutlu mekânda hala Somuncu Baba Hazretlerinin somunlarının kokusunu buram buram alabilir, Hulusi Efendi’nin ilahileri eşliğinde iştiyakla münacatta bulunabilir, şehrin tüm gürültüsünden uzakta kendi ruhunuzun derinliklerine yelken açabilirsiniz. Sizleri, Somuncu Baba Hazretlerinin gönlünden çıkan İslam şûlelerinin Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı‘nın hizmetleriyle birleştiği bu huzurlu mekâna bekliyoruz…
Somuncu Baba Külliyesi
Mimari Özellikler
Yüksek Mimar- Mühendis
Şerif Ali Akkurt Anlatıyor