Şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı

filistin-icin-cenaze-namazi-sala-somuncu-baba-cami-darende

Gazze’de Katliam!

Amerika Birleşik Devletlerinin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etmesi ve Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını protesto eden Filistinli Müslümanlar, İsrail Devletinin zulmüyle karşı karşıya kaldı. Yıllardır Kudüs’e ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa‘ya zulmeden İsrail Devleti’nin 14 Mayıs 2018 günkü gösterilere müdahalesi sonucunda son alınan bilgilere göre 59 Filistinli şehit olurken 3000 civarında insan da yaralandı. Konu hakkında yine en büyük tepkiyi ülkemiz gösterirken, 3 günlük milli yas ilan edildi. Ülke genelinde gösteriler ve protesto mitingleri düzenlenirken Camilerde namaz sonraları dualar edildi.

15 Mayıs Salı günü Diyanet İşleri Başkanlığının talimatı ile tüm camilerde öğle namazı öncesinde şehitler için sala verildi. Öğlen namazı sonrasında ise şehitlerin gıyabında cenaze namazı kılındı. Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi‘ne gelen vatandaşlar da cenaze namazına iştirak ederek, şehitlerimiz için dua etti.

cenaze-namazi-somuncu-baba-darende-cami-imam-cemaat-filistin

Somuncu Baba Külliyesi’nde Şehitler için Salâ

 

filistin-israil-saldiri-nakba-nekbe-gazze

1948’den beri dinmeyen acı:Nekbe

İsrail’in 15 Mayıs 1948‘de Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi, Filistinliler için onlarca yıldır devam eden felaketler silsilesinin başlangıcı oldu. Filistinliler için zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olan “Nekbe” (Büyük Felaket), tam 70 yıldır dinmeyen bir acıyı ifade ediyor.

Günümüze kadar uzanan bu süreçte Filistin topraklarının büyük bölümü işgal edildi, sistematik katliamlarla binlerce Filistinli öldürüldü, bir milyona yakın kişi vatanından sürdü, binlerce köy yok edildi ve bazı kentler Yahudileştirildi. Nekbe’den bu yana işgali genişleten İsrail, şu an 27 bin kilometrekarelik tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’ine el koymuş durumda. Filistinliler ise bu alanın sadece yüzde 15’ini kullanabiliyor. İsrail ayrıca 1967 yılında işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria‘da da yasa dışı Yahudi yerleşim birimi inşaatlarına devam ediyor.

Filistinlilerin “Büyük Felaket” anlamına gelen “Nekbe” ismini verdiği 15 Mayıs günü, Filistin ve İsrail toplumlarının zihninde taban tabana zıt şekilde algılanıyor. İsrailliler için “bir devletin kuruluş” günü olan 15 Mayıs, Filistinliler için ise nüfuslarının yüzde 67’sine tekabül eden 957 bin kişinin yurtlarından zorla çıkarılması, kültürel ve sosyal dokunun yok edilmesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden felaketler silsilesi anlamına geliyor. O tarihten bu yana nüfus artışıyla birlikte Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 5,9 milyona ulaştı. Bunların yaklaşık 5,3 milyonu Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) kayıtlı durumda.

Kudüs İslâm’ındır!

Bugün insanlığın kadim şehri, selam yurdu ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, barbarca bir işgal ile karşı karşıyadır. İnsanlığı, vicdanı, ahlakı, uluslararası hukuku hiçe sayan gözü dönmüş bir anlayış Kudüs’ü, işgalci bir topluluğa teslim etme adına tam bir vahşet uygulamaktadır. Mübarek Ramazan-ı şerifin arefesinde, Gazze’de, elinde ve yüreğinde iman ve cesaretinden başka bir şey olmayan onlarca masum insan, bütün dünyanın gözü önünde hunharca katledilmiştir.

Elbette hiçbir zorbalık Filistin’in, Gazze’nin ve Mescid-i Aksa’nın özgür geleceğine engel olamayacaktır. Allah’ın çevresini mübarek kıldığı bir şehri hiçbir zalim güç kirletemeyecektir. Bütün zalimler kendi yaktıkları ateşin kurbanı olmuştur ve tarih, nice zalim ve zorbanın helak oluşuna şahittir. Bugün Kudüs’te huzur, barış, güvenlik ve umuda kastedenler de sebep oldukları kaosun içinde boğulmaya mahkûmdur.

kudus-jerusalem-mescid-aksa-al-aqsa-mosque

Kudüs’e sahip çık!

Önemli olan zulmün ve haksızlığın karşısında kimin hangi tavrı takındığıdır. Kudüs, Müslümanların ve insanlığın önünde bir vicdan, hukuk ve ahlak sınavıdır. Peygamberler diyarına kast edilirken, Müslümanların harîm-i ismeti ihlal edilirken herkesin durduğu yer; vicdanının resmidir. Dolayısıyla Kudüs’ün izzeti çiğnenirken, insanların yaşama, inanç ve düşünce özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken, vahiyle kutsanan şehirde ezanlar susturulurken duyarsız kalanlar; insanlık vicdanında mahkûm, tarihin ve geleceğin önünde mahcup, âlemlerin Rabbinin huzurunda rezil ve rüsvay olacaklardır.

Filistin ve Kudüs’ü işgal edenlerin, dünyayı savaş ve kargaşaya sürükleyenlerin insaf, vicdan, hukuk, insan hakları gibi değerlerin hiçbirini umursamadığı artık kesinleşmiştir. Bu noktada yegâne çözüm, ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olmasıdır. Zira bugün Kudüs’te masum insanları katleden zalimler, ümmetin dağınıklığından cesaret almaktadırlar. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün Müslümanlar olarak ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirelim. Zorlukları hep beraber aşmanın çarelerini arayalım. Beraberliğimizi zedeleyen ve gücümüzü zayıflatan fitnelere fırsat vermeyelim. Coğrafyamızı kan ve gözyaşı diyarına çeviren zalimlere engel olalım.

kudus-kubbetus-sahra-turk-bayrak

Kudüs Filistin’in başkentidir!

Kudüs, ilelebet Filistin’in başkentidir ve öyle kalacaktır. Yüce devletimiz ve aziz milletimiz her zaman mazlum Filistin halkının yanındadır ve onlara her türlü desteği vermeye devam edecektir. Bu vesileyle, Gazze’de şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı Ramazan ikliminde kalplerimizi ve dualarımızı Filistin için de birleştirmemizi istirham ediyor, Yüce Rabbimizden, inayetini bizlerden esirgememesini niyaz ediyoruz.

Allah’ım! Kudüs’ü ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere, ıslah adı altında ifsat edenlere ve barışı baltalayanlara fırsat verme!